Ak Deve
Ak Deve romanı, Azerbaycanlı Türk yazar Elçin Efendiyev’in, Türkiye Türkçesiyle, 1999 yılında yayımlanan dördüncü betiği.
Ak Deve romanı, Azerbaycanlı Türk yazar Elçin Efendiyev’in, Türkiye Türkçesiyle, 1999 yılında yayımlanan dördüncü betiği.
Türk yazınında ilk tinsel roman olarak kabul edilen Eylül (1899), yazarın da ilk yapıtıdır. Mehmet Rauf, romanla başladığı yazın yaşamında şiir, öykü ve tiyatro oyunlarından oluşan pek çok yapıt üretti.
Öyküleri ve romanlarıyla bilinen Bahaeddin Özkişi, yapıtlarında, öne çıkarmak istediği gerçekliği kurguladı. Toplumu ve onu oluşturan bireyleri etkileyen, kendiliğindenmiş gibi görünen kasıtlı dokunuşları öne çıkardı.
Mehmet Rauf, Yaşadığı dönemin tüm katmanlarına ulaşan gözlem ve yansıtıcı anlatım gücüyle Türk düşünce evrenine önemli baylıklar kattı.
Yapıtlarını okuyanların, Türk dilinin arı duru yalınlığıyla buluşmaları, kaçınılmaz olarak onun öykülerini beğenerek anlamalarının da yolunu açtı.
Yaşamı değerli kılan törenin izleri ve insan olmanın gerektirdiği davranışlar, Kuveloğlu'nun romanlarında öne çıkıyor ve neredeyse ana izleği oluşturuyor.
Tembel, işten kaçan ve işsizlikte mutluluğu bulan adamdır. Oblomov’sa hiçbir zaman işe giremeyen, işsizlikten de zevk alamayan bir adamdır.
Diyar-ı Dede Korkut romanında, dünün varsıl Türkçesinin unutulan, unutulmaya yüz tutan zengin hazinesi ışıl ışıl parlatılarak okurla buluşturulmuş.
Değişmez olan bir gerçek var: Hiç kimse önceden kaderini, başına gelecekleri bilemez; sadece hayat bunu gösterir. Kader, başka türlü nasıl olurdu ki?
Her ayrıntının uzun uzun anlatıldığı romanda, Türkiye’de karşılığı yokmuş gibi ya yabancı sözcüklerle yeri doldurulan ya da kasıtlı olarak yerine kısırlaştırıcı küresel sözlerin sokuşturulduğu pek çok özgün söz varlığı okura anımsatılıyor. Roman, yalnızca bu söz baylığı için bile mutlaka okunmayı gerektiriyor. Yazım yanlışlıkları, kural dışılıkları ve