Preloader image
İÇİNDEKİLER
Title Image

ÖYKÜ Tag

Ömer Seyfettin Hikayeleri

Topuz

Elçi yine gözleri yerde, geri geri gitti. Ortadaki neferin omzundan topuzu aldı. Bu gayet ağır, altın yaldızlı, sarı parlak kabzalı bir aletti. Yere bakarak yürüyor, gülümsüyordu. Bütün gözler hareketini takip ediyordu. Tahtın önüne geldi. Ansızın…

Kar Yağıyor gurbetimin dağlarına

Kar Yağıyor Gurbetimin Dağlarına, Üşüyorum…

Asya benim mektup arkadaşımdı. Mektup arkadaşım, mahkûm arkadaşım Asya ile tanışmama vesile olan, bir gazetenin arka sayfalarına düşülen küçük bir ilandı. Yolladığım kitapların birine, “Bu kitabın ulaştığı kişi, artık arkadaşız” yazmıştım. Adresimi de eklemiştim.

çiğdem çiçeği

Çiğdem Geldi Yapıya Yağ Çıkarın Kapıya

O devirlerde yıldızlar, insanlara yönünü gösterir; kuşlar, çiçekler baharın gelişini muştularmış. Çiğdem, bu haberci çiçeklerin ilkiymiş. Güneşle buluşacağı vakte kadar, yerin bir karış altında, küçücük bohçasının içinde sabırla yaşar; soğuk topraklara bahar geldiğinde coşkuyla yeryüzüne çıkarmış.

Bize Uzaylı Geldi Dedim İnanmadınız

Her şeyi atarabacı Hüseyin başlattı… Televizyon denen sihirli kutu o günlerde pahalı ve lüks bir eşyaydı. Bizim at arabacı Hüseyin’in evinde bu sihirli kutudan yoktu. Garibim Hüseyin neyle alsın, nasıl alsın? Altına serecek çulu, üstüne atacak yorganı yoktu. Çocuk kısmı yoktan anlamaz, Hüseyin’in çocukları da anlamıyordu.

Hadi afiyet Olsun! Evviva la Turco!

“Hadi” dedi Yalçın Güner. “Biz çıkalım da rahat rahat yesinler.” Karnı tok insanların saadeti içerisinde, hesabı ödediler ve çıkıp gittiler. Pizzacı, parasını yerleştirdikten sonra kapıya yöneldi ve giden müşterilerini arkalarından bir müddet süzdü.

Ömer Seyfettin Hikayeleri

Ferman

Yarım saat sonra, sırmalı resmi kavuğunu çıkarıp başına gösterişsiz dua külahını geçirmiş olan ak sakallı Bey, ıssız odasında seccadesinde oturmuş, boynu bükük "Yâsin" okurken, dışarda dokunaklı ve belirsiz bir yağmur serpeliyor; iç avlunun siyah taşlarındaki taze ve sıcak kanlar üstünde, süvariler görünmeyen içtenlik dolu gözyaşları gibi