Ötekiler, Onlar da İnsandı…
Bereketli yıllarda varlığa seviniyor, Allahın verdiğini şükrediyor, kıtlık olursa dayanıyor, aza kanat etmeyen çoğu bulamaz deyip ayaklarını yorganlarına göre uzatarak yaşıyorlardı.
Bereketli yıllarda varlığa seviniyor, Allahın verdiğini şükrediyor, kıtlık olursa dayanıyor, aza kanat etmeyen çoğu bulamaz deyip ayaklarını yorganlarına göre uzatarak yaşıyorlardı.
Akşam üstüydü. Güneşin son ışıkları Han Camilerinin minarelerinden inip harem kulelerini, saray bahçelerini, tepeleri tarayıp batıya çekiliyordu. Tahta bir köprünün korkuluğuna dayanıp bunun kıyısında cenk oyunu oynayan çocukları seyrettim. Onların oyununa bakıp bütün Bahçesaray’ı düşünüyordum.
İşte bu eski, müzede saklı gibi köhne bir hayat yaşayan Gurzufluların içinde babam günün birinde milliyetçi oluverir. Ben daha yokum ama, babamın miiliyetçiliği benimle başlıyor ve ben doğmadan önce de bitiyor.
İkinci Dünya Savaşı, Alman-Sovyet cephesinde, Türk’ün Türk’e kırdırıldığı hileli bir savaştı. Sözde, Almanlarla Ruslar savaşıyordu ama cepheye sürülenler Türklerdi.