Geçen Zaman
Ziya Osman Saba, kısa yaşamına sığdırdığı şiirleri ve öyküleriyle adının uzunca yıllar anılmasının yolunu açan başarılı bir Türk şair ve yazarıdır. Yedi Meşaleciler topluluğunun altı şairinden biridir.
Sebil ve Güvercinler (İstanbul 1943), Geçen Zaman (İstanbul 1947), Nefes Almak (İstanbul 1957) adlı üç şiir betiği olan Ziya Osman Saba’nın iki de öykü betiği var; Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi (İstanbul 1952) ve Değişen İstanbul (İstanbul 1959).
Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi, 1944-1950 yılları arasında yazılmış dokuz öykü içermekte; Değişen İstanbul’da ise 1954-1957 aralığında yazılmış altı öykü yer almaktadır.
Varlık yayınlarınca 1947 yılında yayımlanan Geçen Zaman, 1928-1946 yılları arasında yazılmış şiirlerden oluşmaktadır.
GEÇEN ZAMAN'dan
AHRET
Bu garip dünyada ben yadırgadım yerimi..
Yıllardan sonra bir gün, görüp çektiklerimi.
Tanrım, bir meleğine emredecek: «Yetişir!»
Gözlerimi o saat sessiz kapıyacağım.
Beni bekliyedursun bir kenarda yatağım;
Bütün yorgunluğumu alacak bir teneşir.
Bir yükü atmış gibi içimde bir hafiflik,
Oraya geçmek için aşacağım bir eşik,
Bir lâhza tutacağım bana uzanan eli.
Bir el gözlerimdeki perdeyi sıyıracak.
Onları bulacağım… Ve annem şaşıracak:
«Oğlum! Ne kadar da büyümüş ben görmiyeli.-»
1938
BÜTÜN SAADETLER MÜMKÜNDÜR
Bütün saadetler mümkündür…
Şu kapmın açılması,
İçeri girivermen,
Bahar, kuşlar, gündüz.
Ve bütün dünya
Bir an içinde gürültüsüz.
Bütün saadetler mümkündür…
Bahtsızların biraz gülümsemesi…
Körlerin gün görmesi.
Mümkündür bütün mucizeler…
Ana, baba, evlât, bütün kaybolanlar…
Ebedî bir sabahta buluşmamız bir daha.
ölüler! hepimiz için yalvarın Allaha…
1943
İNSANLAR
insanlar…
Ne sonuncusu, ne de ilki,
Çoluğu, çocuğu, erkeği, dişisi,
Şu sokaklardaki, taşıtlardaki, pencerelerdeki.
Azametli, dalkavuk, hiddetli, sinsi…
Ordular: insanlardan… geçtiği yerde ot bitmeyen.
Ev bark yıkan, pusu kuran, hak yiyen.
İnsanlar kurt, insanlar fil, insanlar tilki…
Açmıyan gül, ötmiyen bülbül, yeşermiyen sevgi
1946
BİZ, İNSANLAR
Allahım! bizler, dünyanı dolduranlar.
Gülen, ağlıyan, türlü türlü konuşan.
Birbirini yemek için boğuşan
Biz. insanlar…
Dudaklarının ucunda yalanlan.
Damarlarında kan, etlerinde şehvet, Kin, garez, hırs, hiddet…
Allahım! Sen yaratmadın insanları.
1945
Okur Görüşlerine Açık Sayfa