Rusların Göktepe Katliamı
Ruslar, Göktepe kalesinde patlamadan sağ kurtulanları da kılıçtan geçirerek katliamı tamamlar.
Ruslar, Göktepe kalesinde patlamadan sağ kurtulanları da kılıçtan geçirerek katliamı tamamlar.
Çünkü müze tarih demek. Çünkü müze kültür demek. Bunları bilmeyen bir nesil bu ülkeye ne gerek?
Bu harf farklılıklarıyla, konuşmada sağlanan ayrılık, yazı diliyle de pekiştirildi.
İkinci Dünya Savaşı, Alman-Sovyet cephesinde, Türk’ün Türk’e kırdırıldığı hileli bir savaştı. Sözde, Almanlarla Ruslar savaşıyordu ama cepheye sürülenler Türklerdi.
Geçen yüzyılı, her boya özel Kiril alfabesiyle geçiren Türkler, bu kez de her boya özel Latin alfabeleriyle yakınlaşma umutlarını bir başka bahara bıraktı.
Lale İslam’ın remzi olmuşsa yani, Türkler de İslam’ı temsil eden bir kimliğe bürünmüştür. Türk denince İslâm, İslâm denince Türk’ün akla gelmesi işte bundandır.
“Ben ayrılık şarkısının şiirini eşim için yazmıştım. Bu şarkı ilk defa Ali Selimi’nin eşi Fateme Kanadi tarafından söylendi ancak hiç bir zaman yayımlanmadı. Daha sonra Reşid Behbudov İran’a geldiğinde biz şarklyı ona verdik”.
Cengiz Törökul Aytmatov, Türkiye dışındaki Türk aydınları içerisinde en bilinen ve yapıtları en çok okunulan yazar. Öyküleri ve romanlarından uyarlanan kurmacalar hem Türkiye'de, hem de yurt dışında sürekli izlenen, geçen zamana karşın değeri azalmayan ve yeniden çekilecek kadar istek gören filmler.
Yaşadığı dönemde yönetimin gazabından kurtulamayan Erdebilli yazar Ahmet Sadık Eşrefi, ömrünce yazdığı yazıların basıldığını göremedi.
Hafız Hıyavi, az yazan ama düşünce ikliminde değişik yönlerden yeller estirmeyi başaran, İran'da Türk diliyle yazan bir yazar.