“Kerkük’te şehitler Katına Uçtu”
Ömer Naci’nin hayatının anlatıldığı yorumda, ”Onu dinlediğiniz zaman görürdünüz ki yaşayan ferde ait her türlü ihtiraslar Ömer Naci’nin ruhundan kovulmuştur.”
Ömer Naci’nin hayatının anlatıldığı yorumda, ”Onu dinlediğiniz zaman görürdünüz ki yaşayan ferde ait her türlü ihtiraslar Ömer Naci’nin ruhundan kovulmuştur.”
Helene Carrere d’Encausse’nin, Puşkin’in, "Rusya Tamamlanmamıştır" vecizesinden hareketle yaptığı inceleme, Rusya’nın değişmeyen özelliklerini tahlil ediyor.
Birinci Dünya Savaşı’nda Halife tüm İslâm âlemini İtilaf Devletleri’ne karşı kıyama çağırdığı halde hiç biri kılını kıpırdatmadı.
Değişmez olan bir gerçek var: Hiç kimse önceden kaderini, başına gelecekleri bilemez; sadece hayat bunu gösterir. Kader, başka türlü nasıl olurdu ki?
Türkmenlerin “Büyük Vuruş” dedikleri, ocakları söndüren, acı ve zulmü Türkmen’in hayat tarzına dönüştüren İkinci Dünya Savaşı’nın yansımaları anlatılıyor.
Lale İslam’ın remzi olmuşsa yani, Türkler de İslam’ı temsil eden bir kimliğe bürünmüştür. Türk denince İslâm, İslâm denince Türk’ün akla gelmesi işte bundandır.
Friedrich Sarre, yakın dostu Avrupa Göz Kliniği Direktörü Dr. A. Osborne ile Alaşehir’den başlayarak Buldan, Denizli, Dinar, Konya, Eğirdir’i kapsayan bazen at sırtında, bazen yaya olarak gerçekleştirdiği uzun ve meşakkatli gezi ve incelemelerinde, İ.Ö. dönem ile Selçuklu İmparatorluğu’nun Xlll. yüzyıldaki altın çağında