Ötekiler, Onlar da İnsandı…
Bereketli yıllarda varlığa seviniyor, Allahın verdiğini şükrediyor, kıtlık olursa dayanıyor, aza kanat etmeyen çoğu bulamaz deyip ayaklarını yorganlarına göre uzatarak yaşıyorlardı.
Bereketli yıllarda varlığa seviniyor, Allahın verdiğini şükrediyor, kıtlık olursa dayanıyor, aza kanat etmeyen çoğu bulamaz deyip ayaklarını yorganlarına göre uzatarak yaşıyorlardı.
Kuşları boğdular, çimenleri söktüler, yollar çamur içinde kaldı. Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde, güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında, toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. Bizim için degil ama, çocuklar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük. Sizin
Dilek Çınarı, Şevket Bulut’un dokuz öykü betiğinin üçüncüsü. İlk baskısı 1975 yılında Türk Edebiyatı yayınlarından çıkan yapıtta, on dört ayrı öykü yer alıyor.
Son dönem Türk yazarlarından Dursun Kuveloğlu, yakın geçmiş içerikli romanlarıyla okuyucuyla buluşuyor. Taşıdığı kimlikle, bulunduğu yerin derin ve sağlam uygarlık temellerini, yapıtlarına, bir kilit taşı göreviyle yerleştiriyor. Yaşamı değerli kılan törenin izleri ve insan olmanın gerektirdiği Türkçe davranış yapıları, Kuveloğlu'nun romanlarında öne çıkıyor ve neredeyse ana
Tirkiş Cumageldi, Sovyet döneminde doğan ve Türkmen Türkleri hakkında yapıtlar veren, çok yönlü bir sanatçıdır. Türkiye’de daha çok Kara Yıldırım romanıyla bilinen yazar, aynı zamanda oyun yazarı ve gazetecidir. Türkmenistan Türk yazınının temel taşlarındandır.
İran’da yaşayan genç kuşak aydınlardan Leyla Norouzi, bulunduğu coğrafyadaki yazıcılar hakkında, bilgilendirici bir yazı dizisi kaleme aldı.
Bir insan yurdunu, yurdunun insanını, toprağını, dağını taşını, ağacını, tohumunu, çiçeğini, denizini, adasını, güneşini, bulutunu ne kadar sevebilir, sorusunun cevabını bulmak için okunmalı.
Bu suyu sizin için getirdim efendim. Fakat bir de prensesi seviyorsanız suyu ondan bekleyin. Ben gönüllere tek başıma hükmetmek isterim. Uğrumda ölenlerin idamla veya susuz kalarak can vermeleri bana aynı derecede zevk verir. Güntülü bunları söyledikten sonra bardağı çevirerek suyu yavaş yavaş yere boşalttı ve Selim'in
Akşam üstüydü. Güneşin son ışıkları Han Camilerinin minarelerinden inip harem kulelerini, saray bahçelerini, tepeleri tarayıp batıya çekiliyordu. Tahta bir köprünün korkuluğuna dayanıp bunun kıyısında cenk oyunu oynayan çocukları seyrettim. Onların oyununa bakıp bütün Bahçesaray’ı düşünüyordum.
Tebriz doğumlu Türk şair ve yazar Rıza Baraheni, ortaya koyduğu kimlikli yapıtlarından dolayı, İran yönetimince defalarca tutsak edildi ve yerinden yurdundan uzaklara, sürgüne gönderildi. Suçu: "Eski Doğu'nun yükselişlerini sevdim"