Taymis Kıyıları
"Şimdi işimiz daha karışık, daha zor ve daha pahalı değildir. Asıl sermaye büyük milli kurtuluş harbinin ahlakı, imanı, cesareti ve feragatidir."
"Şimdi işimiz daha karışık, daha zor ve daha pahalı değildir. Asıl sermaye büyük milli kurtuluş harbinin ahlakı, imanı, cesareti ve feragatidir."
Kemal Tahir’in, Kancık Vuruş, Uyandırılan Işık, Dost Çelmesi, Derin Geçit diye dört bölümde anlattığı “kuruluş” öyküsünü içeren Türk romanı.
Cevat Şakir Kabaağaçlı, günce 13 Ekim 1973, Cumartesiyi gösterirken, Türk yazınına yirmiye yakın deneme, öykü ve roman betiği kalıt bırakarak, daha da önemlisi okuyan yüreklerde iz bırakarak sonsuzluk acununa yelken açmış.
Ak Deve romanı, Azerbaycanlı Türk yazar Elçin Efendiyev’in, Türkiye Türkçesiyle, 1999 yılında yayımlanan dördüncü betiği.
Ahıska Türkleri denilince hemen herkesin aklına 14 Kasım 1944’de hayvan vagonlarına doldurularak, Türkistan topraklarına sürgün edilen insanlar gelir.
Sudan çıkmış balıklar gibiydik. Yeniden dil öğrenmemiz ve meramımızı mutlaka yeni dille anlatmamız gerekiyordu… Ama tüm bunlardan daha acı olanı yıllarca kardeş dediklerimizin bizi kardeşleri olarak görmediklerini öğrenmemizdi…
Birden dizini yere vurdu ve kucağındaki kardeşim ağlamaya başladı. Annem oyunu kaybetmişti çünkü ona sus kızım sus demeye başladı. Ama kazanan ben olacağım bu yüzden herkes konuşana kadar konuşmayacağım.
Türk yazınında ilk tinsel roman olarak kabul edilen Eylül (1899), yazarın da ilk yapıtıdır. Mehmet Rauf, romanla başladığı yazın yaşamında şiir, öykü ve tiyatro oyunlarından oluşan pek çok yapıt üretti.
Hava iyice kararmaya başlamıştı. Bahçedeki ceviz ağaçlarının dalları yağan karla iyice eğilmişti; erik ağaçlarına gerili ipe asılan çamaşırlar kardan nasibini almış, beyazı da renklisi de tek renge bürünmüştü.
“Kardeşim, beyhude ve kötü şeylerin sahasını bırak, gerçekleri kavrayıp, elde etmeğe bak! Ne bu dünya bizim için bir sonsuzluk evidir, ne de insan cihanda yenilmeyecek gibidir.”